20 Kasım 2010 Cumartesi

MACyaj

Bugün Akmerkez'deki MAC 'e gittik, ben makyaj yapılırken izlemesini de, nasıl yapıldığını öğrenmeyi de çok severim. Arkadaşımı kobay olarak ortaya attıktan sonra, fotoğraflarını çektim...
Onun zaten çok güzel gözleri var...Alış veriş olarak ne aldınız diyorsanız, sanırım fotoğraflarda gördüğünüz her şeyi aldık :))




















Muhteşem değil mi?  ben çok beğendim gerçekten, bu arada Ali bey bizlere püf noktaları da anlatmayı ihmal etmedi tabii :)
Umarım sizler de beğenmişsinizdir ...

14 Kasım 2010 Pazar

Sadık arkadaş...

Gezimiz sırasında tam dönüş yolunda hocamız ile sohbet ederken bir anda motorsiklet üzerinde bir köpek gördüm ve anında koşarak rica etmeye gittim... Mardin'li bey efendi, adını unuttum şimdi, çok memnun oldu ve köpeğine komutlar vererek onu yönlendirdi...
Oğlum poz ver, bu poz facebook için, şmdi bilmem ne pozu ver, bir tane de öpücük ver diyerek motorsiklet üzerinde cambaz gibi sürekli poz verdiler, bizler de keyifle çektik...



7 Kasım 2010 Pazar

Portre çalışması

Bu pazar gene Sultanahmet, ancak bu sefer çevremize değil ilginç ifade, renk ve kişiliklerin avına çıktık... Ve hem yorucu olduğunu, hem ilginç, hemde aslında etrafımızda ne kadar hoş insanlar oldupunu görme şansına eriştik. 













Sıra geldi çektiğim fotoğraflara, tabii aslında buraya tüm çektiklerimi koymam mümkün değil... O yüzden birkaç tane seçtiğim fotoğrafı koyuyorum ve sizlerin eleştirilerini veya beğenilerini açıkçası çok merak ediyorum...

28 Ekim 2010 Perşembe

Ev halleri

Havaların soğuması ile herkesin romantik bulduğu yağmurla herkes kendine göre bir şeyler yapmayı buluyordur diye düşünüyorum. Bazen ise zorunlu olarak dinlenme diye diyebiliriz buna.
Perde arasından görünen yağmur'da bazen romantik anlar yaratabilir değil mi?


Daha sonra parmak arası terlikleri bırakıp kışlık terlikelere geçmek gerektiğine karar verdim, ve ... tabii en sevdiklerim neşe kaynaklarım çıktı ortaya...











25 Ekim 2010 Pazartesi

Denemeler, çekimler, emin olmayışlar...



Bugün evdeyim ve boş oturmaktansa hemen sarıldım makineye, evde ne çeksem diye düşünmek zor... kolayı renki şeyler bulmak, açılar denemek, bazen automatik focus kararsız kalır, basarsınız basarsınız çekemez, veya istediğiniz efekti vermez. Hemen Manuel focus ve işte bunları yapabilirsiniz.İstediğiniz elemanı ön plana çıkarabilir ve diğeriniz ise flu görüntüleyebilirsiniz...




Bazen de sadece açınızı değiştirip renkli şirin birşeyler ile de dikkat
çekebilen bir fotoğraf çekebilirsiniz.



23 Ekim 2010 Cumartesi

En zoru... seçebilmek.

Fotoğraf çekmek öyle kolay değil derken, gerçekten hep zor bir yanı var, hiç bir zaman zorluğu bitmiyor, hatta sonuna geldim sandığınız anda, sorun şu ki çektiğiniz fotoğrafta en güzeli hangisi seçimini yapmak oluyor.. Seçmek hiç kolay değilmiş.
Mesela bu iki fotoğraf aynı ama farklı bir türlü karar veremedim, hangisi daha güzel? Kontrastı daha belirgin olan mı ? daha yumuşak ve derinliği veren mi? aslında tam ortalayan mı? yoksa ortalamayan mı?

21 Ekim 2010 Perşembe

Temel fotoğrafçılık eğitiminden sonraki eğitim PORTRE eğitimimin kafamdaki yansıması

İlk hocamız Ali İhsan Gökçen idi, onunla temel eğitimi aldıktan sonra dün akşam Portre fotoğraf eğitimine başladım.. Hocamız Oktay Çolak, gerçekten ilginç bir kişilik, egosu yüksek ama aynı zamanda çok bilgili ve bence çok güzelanlatıyor ne dese anlıyorum ve tabii belki temel eğitimin faydası vardır...
Oktay bey gerçekten farklı konuşma şekli ve düşünce tarzı ile her ne kadar aktif olmayan izleyiciler olsak ta insanı kendisini dinletmeyi ve konsantrasyonumuzdan nerdeyse hiç kaybetmeden yüzümüzde gülümseme ile dinlettirmeyi başardı...
Portre bir kişiliğin yansıtılmasıdır. Ama yanılgılar içerisinde olmayın çünkü portre sadece bir insan portresi değildir.. İnsan dışı objeleri, hayvanlar da portre olarak adlandırılır..
Herkesin bir bakış açısı vardır ama siz kendi bakış açınızı yansıtmalı ve onu yansıtmalısınız. Çekinmeden kendi kompozisyonunuzu yaratın..Bizim beynimizin algıladığından (normal algı) farklı düşünün, farklı bir bakış açısı yakalayın...
İlk sorumuz '' ben neyin resmini çekiyorum? '' olmalıymış...
Objektiflerden bahsetti hocamız, hikayeler anlattı, yakamıza yapıştı (eğer arka fonu ayarlamadan deklanşöre basarsak ), ve bizlere çirkin insanın olmadığını sadece fotoğrafçının kötü olduğunu söyler bize..
İfade'nin öneminden bahsetti....
Herkesin kendine özgü bir konu, proje seçtiğinde farklılığını o zaman ortaya çıkarır diye anladım ben dün akşam.
Farklı bakışını yansıtabildiğinde ise işte fotoğrafta ilerlediğin an o andır diye anladım..


Hocamız ellerin öneminden de bahsetti, o yüzden kedinin patileri de önemli tabii !!








Burada bende varım, evet evet bende varım, iyice bakın :))

Benim de evde çekebileceğim biri olmadığına göre Kedi benim modelim oldu ve bende ilk temel eğitimim ve dün akşam aldığım bilgileri birleştirerek bazı fotoğraflar çektim. İşte sizlere yansıması ..

13 Ekim 2010 Çarşamba

Sağlıklı olmayı öğreniyorum ! işte ıspatı :)

Ben pek (nerdeyse hiç) su içmeyen, doğru düzgün yemek yemeyen, meyve yemeyi unutan biri olarak, arkadaşlarım, ailem ve bana değer veren herkes tarafından uyarılar alırım... 1 ay önce kendimi eğitime aldım ve gelin görün ki ıspat etmek istercesine sizlere fotoğraflar çektim...
<<<  işte içmek için hazırladığım su şişeleri :)


 Bunlar da benim sabah sütlerim, hayattaki tek vazgeçemediğim şey süttür, susuz yaşayabilirim ama sütsüz asla


İşte meyvelerim de burda değil mi?
Sağlıklı olarak bir hayat sürdürmeyi öğreniyorum en azından, fena da değilmiş diyebilirim.
Bu fotoğrafların hiç biri flaş ile çekilmedi, hepsi buzdolabının ışığı ile çekildi.

Sayenizde, bende iki tane mandalina çalmıştım fotoyu çektikten sonra, onları yemek için sizleri bırakıyorum ....