İlk hocamız Ali İhsan Gökçen idi, onunla temel eğitimi aldıktan sonra dün akşam Portre fotoğraf eğitimine başladım.. Hocamız Oktay Çolak, gerçekten ilginç bir kişilik, egosu yüksek ama aynı zamanda çok bilgili ve bence çok güzelanlatıyor ne dese anlıyorum ve tabii belki temel eğitimin faydası vardır...
Oktay bey gerçekten farklı konuşma şekli ve düşünce tarzı ile her ne kadar aktif olmayan izleyiciler olsak ta insanı kendisini dinletmeyi ve konsantrasyonumuzdan nerdeyse hiç kaybetmeden yüzümüzde gülümseme ile dinlettirmeyi başardı...
Portre bir kişiliğin yansıtılmasıdır. Ama yanılgılar içerisinde olmayın çünkü portre sadece bir insan portresi değildir.. İnsan dışı objeleri, hayvanlar da portre olarak adlandırılır..
Herkesin bir bakış açısı vardır ama siz kendi bakış açınızı yansıtmalı ve onu yansıtmalısınız. Çekinmeden kendi kompozisyonunuzu yaratın..Bizim beynimizin algıladığından (normal algı) farklı düşünün, farklı bir bakış açısı yakalayın...
İlk sorumuz '' ben neyin resmini çekiyorum? '' olmalıymış...
Objektiflerden bahsetti hocamız, hikayeler anlattı, yakamıza yapıştı (eğer arka fonu ayarlamadan deklanşöre basarsak ), ve bizlere çirkin insanın olmadığını sadece fotoğrafçının kötü olduğunu söyler bize..
İfade'nin öneminden bahsetti....
Herkesin kendine özgü bir konu, proje seçtiğinde farklılığını o zaman ortaya çıkarır diye anladım ben dün akşam.
Farklı bakışını yansıtabildiğinde ise işte fotoğrafta ilerlediğin an o andır diye anladım..
Hocamız ellerin öneminden de bahsetti, o yüzden kedinin patileri de önemli tabii !!
Burada bende varım, evet evet bende varım, iyice bakın :))
Benim de evde çekebileceğim biri olmadığına göre Kedi benim modelim oldu ve bende ilk temel eğitimim ve dün akşam aldığım bilgileri birleştirerek bazı fotoğraflar çektim. İşte sizlere yansıması ..